SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

TAHARE BAHSİ

<< 245 >>

DEVAM: 11- ABDEST SUYU İLE BİRLİKTE GÜNAHLARIN ÇIKMASI BABI

 

33 - (245) حدثنا محمد بن معمر بن ربعي القيسي. حدثنا أبو هشام المخزومي، عن عبدالواحد (وهو ابن زياد. حدثنا عثمان بن حكيم. حدثنا محمد بن المنكدر عن حمران، عن عثمان بن عفان؛ قال:  قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "من توضأ فأحسن الوضوء خرجت خطاياه من جسده. حتى تخرج من تحت أظفاره".

 

[:-577-:] Bize Muhammed b. Ma'mer b. Rıb'î el-Kaysî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Hişam el-Mahzumî Abdulvahİdten —ki; İbni Ziyad'dır— rivayet etti (demişki): Bize Osman b. Hakim rivayet etti, (Dediki) : Bize Muhammed b. Münkedir, Humran'dan, o da Osman b. Affan'dan naklen rivayet etti. Osman dedi ki: Resulul1ah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Kim güzel bir şekilde abdest alırsa günahları tırnaklarının altından çıkmaya varıncaya kadar vücudundan çıkar" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 9796

 

DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Kaadî İyad'ı n beyanına göre; bu hadisin senedindeki Ebu Hişam'ı ekseri raviler. Ebu Haşim diye rivayet etmişlersede bu doğru değildir. Doğrusu Ebu Hişam el-Mahzumî 'dir. Bu zat tevazu'u ve salah-u tekvası ile maruftur. Günahlardan maksad: büyüklerini işlememek şartiyla; küçük günahlardır. Nitekim tafsilatını evvelce görmüştük.

 

 

NEVEVİ ŞERHİ (576-577 numaralı hadisler): Bu babta yer alan (576): "Müslüman -yahut mümin- abdest alıp da yüzünü yıkayınca ... " şeklindeki birinci hadisteki "Müslüman yahut mümin" ifadesinde şüphe raviden kaynaklanmaktadır. Aynı şekilde "su ile yahut suyun son damlası ile birlikte" ifadesinde de bu şekilde bir şüphe sözkonusudur.

"Günahlar (el-hatdyd)"dan maksat ise daha önce açıklandığı ve "büyük günahlar işlenmedikçe" ifadesinin geçtiği hadislerde belirtildiği üzere büyük günahların dışında kalan küçük günahlardır.

 

Kadı İyaz der ki: Günahların su ile birlikte çıkmasından maksat bunların bağışlandığını mecaz yoluyla ve istiare ile anlatmaktır. Çünkü günahlar maddi şeyler değildir ki, gerçek manada çıkmaları sözkonusu olsun. Allah en iyi bilendir.

Bu hadiste, Rafızller aleyhine ve onların farz olan ayakların mesh edilmesidir şeklindeki görüşlerinin çürük olduğuna delil bulunmaktadır.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml'in: "Ellerinin yakaladığı ve ayaklarının yürüdüğü" buyruğunun anlamı da bunların kazandıkları günahlar demektir.

(577) "Bize Muhammed b. Ma'mer b. Rib'ı el-Kaysı tahdis etti. Bize Ebu Hişam el-Mahzumı tahdis etti." Bizim ülkemizde (meşrikte) bulunan bütün asıllarda bu şekilde "Ebu Hişam" olarak kaydedilmiştir, doğrusu da budur. Aynı şekilde Kadı İyaz -yüce Allah'ın rahmeti ona- onların (mağriblilerin) bazı ravilerinden de böylece nakletmiştir. Pek çok ravi ise bunu "Ebu Haşim" olarak rivayet etmiş ise de doğrusu birincisidir, demiştir. Adı ise Muğ1re b. Seleme'dir. Abidlerin ve alçak gönüllülerin en hayırlılarından idi. Yüce Allah ondan razı olsun.